Ayşegül Sakarya Pehlivan (ekonomist.com.tr)

 

Sürdürülebilirlik, yerelleşme, çeviklik, risk yönetimi ve dijitalleşme... Satın alma ve tedarik liderleri pandemiyle değişen yeni döneme uyum sağlamak için bu beş başlığa odaklanıyor.

24 Temmuz - 6 Ağustos 2022 tarihli sayıdan

Baş döndüren değişimin mimarlarını her yıl olduğu gibi bu yıl da 'Türkiye'nin En Güçlü 50 Satın Alma ve Tedarik Yöneticisi' listesinde bir araya getirdik. Yeni dönemde tedarikçiler ile güvene dayalı stratejik ilişkilerin kurulmasına yönelik çalışmaların artması bekleniyor.

Pandeminin getirdiği değişime adapte olmaya çalışan satın alma departmanları için 2021 kolay bir yıl olmadı. Ham madde fiyatlarındaki artış ve tedarik zincirindeki kırılmalar iş yapış şekillerini dönüştürdü. Belirsizliğin yeni normal olduğu bu dönemi yöneten satın alma ve tedarik liderleri yeni kuralları yazmak için ciddi bir mesai harcadı.

Tabloları görmek için görsellere tıklayın.

Baş döndüren değişimin mimarlarını her yıl olduğu gibi bu yıl da 'Türkiye'nin En Güçlü 50 Satın Alma ve Tedarik Yöneticisi' listesinde bir araya getirdik. 2014 yılında araştırmayı "Satın alma Liderleri" başlatmıştık. Bu yıldan itibaren araştırmayı "Satın alma ve Tedarik Liderleri" olarak değiştirdik.

Listenin birincisi bu yıl da değişmedi. BİM'in satın alma genel müdürü Aynur Çolpan, 2021 yılında tahmini olarak 56 milyar TL'lik bir bütçeyi yönetti. Listenin ikinci sırasındaki isim ise 42,7 milyar TL'lik satın alma bütçesine sahip olan Oyak Maden Metalürji Grubu Satın Alma Grup Başkanı Yardımcısı İsmail Kürşad Korkmaz oldu.

Ford Otosan'ın satın alma yöneticisi Murat Senir ise listede üçüncü sırada yer aldı. Satın alma bütçesini yüzde 45 artırarak 29 milyar TL'ye çıkartan Limak Holding'in satın alma yöneticisi Hakan Şahin ise bu yıl dördüncü sıraya yerleşti.

DEĞİŞİMİ YÖNETİYORLAR


Bu dev bütçelerin başındaki satın alma ve tedarik liderleri son iki yıldır sadece bütçeleri değil, değişimi de yönetmek zorunda. Zira 2020 yılında başlayan büyük değişimin önemli başlıklarından biri çevrimiçi alışverişin hızla artmasıyla tedarik zincirlerinde çoklu kanal konusunun ön plana çıkması oldu.

Tüketicilerin kişiselleştirilmiş ürün ve hizmet beklentilerinin artışı ile tedarik zincirleri ürün ve müşteri segmenti kombinasyonunda farklılaşmaya başladı. Tüketicilerin marka deneyiminde sosyal sorumluluk değeri arayışında olması tedarik zincirlerinde sürdürülebilir kavramını öne çıkarttı.

Tüketicilerin yerelleşme ve güven konusundaki beklentileri doğrultusunda tedarik zincirlerindeki şeffaflık konusunun kritik öneme sahip olmaya başlaması gibi değişen trendler gözlemlendi.

Son dönemde ise pandeminin yanı sıra küresel ölçekte yaşanan sorunlar kritik üretim girdi malzemelerindeki maliyet ve kapasite güvencesinin sağlanması konusunu gündeme getirdi. Yanı sıra tedarik sürekliliği, lojistik kısıtlar ve konteyner krizi gibi gelişmelerden ötürü maliyetlerin ve operasyonların kriz yönetimi hassasiyetinde yönetilmesi gerekiyor.

ÖNCELİKLER FARKLILAŞTI


PwC Türkiye Şirket Ortağı, Tedarik Zinciri Hizmetleri Lideri Dr. İsmail Karakış, "Enflasyon, enerji ve siber güvenlik gibi diğer konular da tedarik zinciri ve satın alma liderlerinin gündemlerindeki mevcut ve genel geçer öncelikleri oldukça farklılaştırdı" diyor.

Özellikle artan navlun maliyetleri karşısında toplam mal oluş maliyetinin düşürülmesi şart hale geldi. Bu kapsamda satın alma ve tedarik zinciri birimleri, iç ve dış kaynaklı olarak alımların konsolide edilmesi, stokların daha etkin yönetilmesi, SKU sayısının azaltılması, tedarik zincirinin daha görünür hale getirilmesi için çalışmalar yürütmeye başladı.

2021 yılında 42,7 milyar TL'lik bir satın alma bütçesini yöneten OYAK Maden Metalürji Grup Başkan Yardımcısı İsmail Kürşad Korkmaz, 2020 yılında başlayan küresel salgının 2021 yılı boyunca etkisini derinden hissedildiğine dikkat çekiyor.

2021 yılında ekonomik faaliyetlerin pandemi öncesi dönemdeki seviyesine geri dönmesi için bütün ülkelerin çaba sarf ettiğini belirten Korkmaz, hem bu çaba hem de ertelenmiş talebin desteği ile hammadde ve ara mamule yönelik çok güçlü bir talep oluştuğunu söylüyor.

Bu nedenle bir taraftan arz sıkışması yaşanırken diğer taraftan da sert fiyat dalgalanmaları görüldüğünü belirten Korkmaz sözlerine şu şekilde devam ediyor: "Geçmişe göre çok daha karmaşık hale gelen piyasalarda tedarikçilerimizin tüm şartları bizler kadar yakından izlemesini, çevik ve proaktif davranmasını çok önemsedik.

Verdiğimiz geri bildirimlerle tedarikçilerimizi sürekli zinde tuttuk. Böylelikle piyasalarda yaşanan darboğazlardan kendimizi muhafaza ettik."

 

https://www.ekonomist.com.tr/makale/satin-alma-ve-tedarik-liderleri-337…

Be the first one to comment


Please log in or sign up to comment.